Gece 02.00 suları… Adrasan Koyu’ndayım. Dolunaylı bir gece, ayaklarım çakıl taşlarının üzerinde. Bir esinti güzelim ağaçların dallarından gelip denize karışıyor. Hissettiklerimi algılayadurayım, bir karartı görür gibi oldum sahil kenarında…
Baktım, baktım, biraz daha yaklaştım, biraz daha; sonsuzluktan, denizden gelen bir kadim dost`la karşılaştım; ‘bir caretta caretta’ ile…
Orda öylece durmuş bekliyor gibiydi. Belki de benim gitmemi, sessizliğin çökmesini, ışıkların sönmesini…
Şöyle bir yola baktım; sokak lambaları yanıyordu, sahilde şezlonglar vardı, şemsiyeler kuma gömülmüştü; belki de bıraktıkları ‘yumurtalar’ üzerine.
Carettanın gözleri benim gözlerim oldu birden; içim sıkıldı. Işıklar olmasaydı, şezlonglar olmasaydı, ben olmasaydım…
Ona daha çok yaklaşmak istedim. Yanına yakın bir yere oturdum. Bir süre öyle kaldı, o kısacık anda ruhumun yıkandığını, içimin temizlendiğini hissettim. Ondan gelen bana aktı; açtım kapılarımı ardına dek…
Sonra yavaş yavaş hareket etti, kumlarda yer aradı kendine; onu izledim, büyüklüğüne, kabuğuna, ışığın kabuğunun üstüne vuruşuna, el ve ayaklarını aynı anda kullanışına baktım, kocaman kafasına, nefes alış verişine…
Ardından kalkma zamanının geldiğini hissettim; yumurtlayacaktı, yalnız kalmalıydı; uzaklaştım oradan.
Meksika sahillerinden onca yolu aşıp geldi; Akdeniz kıyılarına yumurtalarını bırakmak için. 200 – 250 yıl süren yaşamında hep gelirdi buraya belki de, bu sahillere. Gitgide kalabalıklaşan, gitgide kirlenen bu dünyaya, her şeye saygısını yitiren insanlığa rağmen…
Belki de yumurtaları bırakmadı, bırakamadı…
O andan içime sızan, içimde kalan, çok uzaklardan, zamansız, bir başka dünyadan; denizden gelen ‘bir his’ onun varlığından yayıldı; ‘tarifsiz ve kutsal’… Ve bu his ile dolu, dopdolu olduğu halde yıldızların altına uzandım, çakıl taşlarının üzerine…
Bir yanım kabuğunun üstüne oturup onunla gitmek istedi, belki de gitti, bilmiyorum…
Olympos, 10.07.2009
Fotoğraf: İsmail Şahinbaş
You may also like
-
04 Ara
Ben Hep Gitmeyi Düşünürüm
Selma Akar / Kuş BakışıHep aynı yerde olmak, insanın bedeninin, zihninin ve nihayet ruhunun bir yere demirlenmesinin en kolay ...
-
16 Kas
Yerli mi? Modern mi? (8)
Selma Akar / Kuş BakışıYerli ‘kafadan kafaya, kalpten kalbe’ konuşur. Birbirlerini hisseder ve sözcüklere gerek kalmadan birbirlerini anlayabilirler. Kimsenin ...
-
21 Tem
Gökteki Kale
Selma Akar / Kuş Bakışı‘Söz sessizlikte, ışık karanlıkta, yaşam olurken bomboş gökyüzünde uçar Çelik Atmaca…’ İki ejderha dövüşmeye başladı ...
-
16 Eki
Yerli Mi? Modern Mi? (1)
Selma Akar / Kuş BakışıYerli toplumların dünyaları bizim algılayışımıza ters gibi görünen karmaşık ritüeller, anlaşılması zor kavramlarla dolu gibi ...