Bugün size bir yasadan bahsetmek istiyorum. Hani şu çağdaş ve ilerici geçinen Amerika’nın kökünü kazıdığı Kızılderili’lerin yasasından… Dünyaya demokrasi ve özgürlük ihraç eden Ka’run zihniyetli, çağdaş firavun Amerika’nın ilkel ve barbar diye tanıttığı sonra da soyuna bir kibrit çakıp kuruttuğu Kızılderili’lerin yasasından…
Ama öncesinde içimizi biraz soğutmalıyız: Ey dünyayı kana ve sömürüye mahkûm eden ‘şerefsiz’ Amerika!
Ey tabiatı ve insanlığın bütün mirasını fütursuzca süfli emellerine alet eden ‘mirasyedi’ Amerika!
Ey ‘yeni dünya’nın gerçek sahipleri olan Kızılderililere soykırım uygulayan ‘soysuz’ Amerika!
Ey sokaklarında 13 yaşından küçük kız ya da erkek çocukların tek başına gezemediği, her türlü gayri ahlaki ve sapık davranışların hüküm sürdüğü ‘ahlaksız’ Amerika!
Ey Ortadoğu’nun kalbine sapladığı şımarık çocuk İsrail mızrağıyla dünyaya fitne ve fesat tohumları eken ‘cibilliyetsiz’ Amerika!
Ey bütün ülkeleri arkadan vurmayı alışkanlık haline getiren ‘kalleş’ Amerika!
Ey bütün insanlığı ve dünyayı yok olma tehlikesiyle karşı karşıya getiren ‘ahir zaman deccalı’ Amerika!
Kızılderilileri yedin bitirdin gözün doymadı mı?
Asya’yı, Afrika’yı, Doğu’yu Batı’yı haraca bağladın doymadın mı?
Bak, senin yok ettiğin bir medeniyetin, bir neslin, bir ırkın ve bir halkın aşağıdaki yasalarını oku, oku da utan! Sende utanma diye bir duygu kaldıysa tabii… Arsız ve kaburgasız, pislik!
Bir Kızılderili’nin elindeki balta, kafasındaki kartal tüyü, yemyeşil dağlarında otlanan buffalo (Artık resimlerde kalan tabii) senin çağdaş yasalarından ve ‘medeniyetinden’ daha değerlidir.
Değerli okuyucu, ‘Kızılderililerin Şeref Yasaları’nı okuduktan sonra kimin çağdaş ve ilerici kimin gerici ve ilkel, kimin demokrat ve özgürlükçü kimin yobaz ve tutucu, kimin onurlu ve şerefli kimin fitneci ve şerefsiz, kimin dürüst ve insani kimin sahtekâr ve hayvani olduğuna artık siz karar verin:
Dua etmek için güneşle birlikte kalk. Tek başına dua et, sık sık dua et. Büyük Ruh dinler, eğer sen sadece konuşursan.
Yollarında kaybolmuş olanlara karşı anlayışlı ol. Cehalet, kibir, öfke, kıskançlık ve açgözlülük, kayıp bir ruhtan kaynaklanır. Rehberlik bulmaları için dua et.
Kendini, kendi kendine araştır, keşfet. Başkalarının senin yolunu senin için belirlemelerine izin verme. O senin, sadece senin yolundur. Diğerleri o yolu seninle birlikte yürüyebilirler, fakat hiç kimse o yolu senin için yürüyemez.
Misafirlerine evinde saygıyla davran. Onlara en iyi yiyeceklerini ver, onlara saygı ve onurla muamele et.
Herhangi bir kişiden, bir topluluktan, bir çölden ya da bir kültürden olsun, senin olmayan şeyi alma. O ne kazanılmıştır, ne de verilmiştir. Senin değildir.
Yeryüzü üzerindeki her şeye saygılı ol – ister insan, ister bitki olsun.
Diğer insanların düşüncelerini, isteklerini ve kelimelerini onurlandır. Başka birinin sözünü asla kesme, alay etme ya da taklidini yapma. Herkese kişisel ifadeleri için izin ver.
Başkalarına asla kötü bir şekilde konuşma. Evrene bıraktığın negatif enerji, sana katlanmış olarak geri döner.
Herkes hatalar yapar. Ve tüm hatalar bağışlanabilir.
Kötü düşünceler zihinsel, bedensel ve ruhsal hastalıklara neden olur. İyimser ol.
Tabiat bizim için değildir, o bizim bir parçamızdır. Onlar senin dünyevi ailenin parçalarıdır.
Çocuklar geleceğimizin tohumlarıdır. Onların yüreklerine sevgi ek ve bilgelik ve hayatın dersleriyle sula. Onlar büyürken, onlara büyümeleri için yer bırak.
Başkalarının kalplerini incitmekten kaçın. Verdiğin acının zehri sana geri döner.
Her zaman dürüst ol.
Kendini dengede tut. Senin Zihinsel ben’in, Ruhsal ben’in, Duygusal ben’in ve Fiziksel ben’in hepsinin güçlü, saf ve sağlıklı olmaya ihtiyacı var. Zihnini güçlendirmek için bedenini çalıştır. Duygusal rahatsızlıkları iyileştirmek için ruhsallıkta büyü.
Kim olacağını ve nasıl davranacağını belirlerken bilinçli kararlar ver. Kendi eylemlerinin sorumluluğunu üzerine al.
Başkalarının mahremiyetine ve kişisel yerlerine saygılı ol. Başkalarının kişisel eşyalarına dokunma – özellikle kutsal ve dini eşyalarına. Bu yasaktır.
Önce kendine karşı dürüst ol. Önce kendini besleyemezsen ve kendine yardım edemezsen, başkalarını besleyemezsin ve onlara yardım edemezsin.
Başkalarının dini inançlarına saygı göster. Kendi inancını başkalarına kabul ettirmeye çalışma.
İyi talihini başkaları ile paylaş.
Yazı: Alişan Hayırlı
You may also like
-
16 Nis
Cemal Süreyya’ya Mektup
Özgür YazılarYazık ki, …hem ne yazık… Ne biriktirebildik ki yaşamdan? (varsa…), dostluklardan başka. Halbuki, “Öz” de ...
-
07 Nis
Alişana Karenina!
Özgür YazılarAnna Karenina şu muhteşem cümleyle başlar: “Bütün mutlu aileler birbirine benzer, her mutsuz ailenin mutsuzluğu ...
-
06 Kas
‘Ben En Büyük Aşkı Türkülerle Yaşıyorum, Ne Onlar Beni Aldattı Ne de Ben Onları…’
Özgür Yazılar“Karacaoğlan’ın 17. yüzyılda yaşadığı sanılıyor. Kökünün daha derinlerde olduğu Epope’den Dede Korkut’a, Dede Korkut’tan Koşma’ya ...
-
08 Ara
Kayıp Anadolu’nun Ezgileri
Özgür YazılarNezih Ünen’in yıllardır üzerinde çalıştığı Anadolu’nun Kayıp Şarkıları projesi; gösterime girmeden önce Kalan Müzik etiketiyle ...