Çin’deki şimdiki rotamız; Xitang Kasabası. Kasaba, Çin’in Zhejiang Eyaleti’ne bağlı otantikliğini ve tarihi dokusunu koruyan, küçük şirin bir kasabasıdır. Xitang Kasabası’nın tarihi milattan önceye dayandığı arkeolojik kazılar ile tespit edilmiştir. Ayrıca bu kasaba geçmişte; Ming ve Qing hanedanlığı tarafından yönetilmiştir. Bu şirin kasabada gezerken otantikliği bozulmayan tarihi yapılar sayesinde, kendinizi geçmişe yolculuk yapmış gibi hissediyorsunuz.
Çin’in Venedik’i Xitang
Kasabadaki evler kanallar etrafına kurulmuş ve ulaşımda bu kanallar ile yapılmakta. Kanalların her iki yakasında Çin mimarisini gözler önüne seren iki katlı yapılar bulunmakta. 1990’a dek diğer şehirler ile bu kanallar üzerinden ulaşım sağlanmakta imiş. Xitang Kasabası bu kanallar sayesinde geçmişte Çin’in önemli ticaret merkezleri arasında imiş. Şimdi ise bu kanallar etrafında tarihi yapısı ve tekne turları ile birçok ziyaretçin uğrak yerleri arasında yer alıyor. Eğer kanal boyu tekne turu yapmak isterseniz, 30 dakikalık bir tekne turu yaklaşık 50 Türk Lirası’dır. Özellikle bu tekne turunu gece tercih etmenizi tavsiye ederim; çünkü kanalın etrafındaki teknedeki dilek balonlarının ve kanal etrafındaki ışıklandırmalar ile nehirin üzerinde muazzam bir görsel şölen sunmakta. Xitang’da hayat bu kanallar üzerinde kurulu olduğu için buraya Çin’in Venedik’i derler.
Geçmişe gizemli yolculuğun adresi: Xitang
Bunun yanında kasabada kanalları birbirine bağlayan birçok tarihi kemer köprü bulanmakta. Xitang Kasabası’da Ming ve Qing hanedanlıklarından kalma tarihi binaları gezerken geçmişin gizemli tarihi yolculuğuna ufak dokunuşlar yapmış oluyoruz. İşletmeciler buradaki tarihi evlerin çoğunu butik olarak ziyaretçilerin hizmetine sunmuşlar.
Çin siyasi tarihi açısından da Xitang Kasabası çok büyük bir öneme sahipt. Mao Zedung, Çin Komünist Partisi’nin ilk kuruluş görüşmelerinde bu kasabada yapmış. Kasabada bunun yanında Ming ve Qing hanedanlıklarında birçok Budist tapınakları yer almakta. Bunlardan en ünlüsü ‘Yedi Ustalar Tapınağı’dır.’ Özellikle bu tapınağa Çin’in yeni yıl tatilinde ülkenin her yerinden Budistler akın etmekte. Kanalların etrafında birçok insanı mum yakıp dua ederken görmüştük. Neler için dua ediyorlardı bu insanlar? Yüreklerinden neler geçiyorsa: çoçukları için daha iyi bir gelecek için mi? Kim bilir…
Kuşaktan kuşağa iletilen alışkanlıklar
Nehrin kıyısında evi bulunan insanlar çamaşır, bulaşık gibi günlük işlerini bu nehri kullanarak yapıyorlar. Çin’in diğer büyük şehirleri ile karşılaştırıldığında insanlar geleneklerini ve günlük hayatlarını eskisi gibi sürdürdüklerini görmekteyiz. Halk günlük eşyalarını ve iç çamaşırların hemen evlerinin önündeki duvarlarda sererek kurutmakta. Modern hayat buraya çok etki yapmamış. Aslına bakıldığında tüketim toplumunun ve kapitalizmin hayatımıza soktuğu alışkanlıklardan uzak, küçük bir komün yaşam pratiği görüyoruz.
Çin’in çoğu yerinde gördüğümüz gibi bu kasabada da kadınları hayatın her alanında çalışırken görmek mümkün. Taksi şoförlerinden tutun, temizlik görevlisi, restoran ve işletmelerde çalışanların çoğunluğu kadınlardan oluşuyor. Kadınlar burada hayatın her yerindeler. Hatta beni otobüsden indiğim yerde müşteri bekleyen motosikletli taksili bir teyze 10 Yuan karşılığında otele götürmüştü.
Bu tarz bir durumu Türkiye’de pek göremezken burada çoğu yerde normal bir durum. Umarım ülkemizde de kadının toplum nazarında cinsel obje olarak bakılmadığı; üretimde ve yaşamın heryerinde söz sahibi olduğu eşit bir hayat görürüm.
Xitang’ın insanları yerli ve yabancı turistlere karşı gerçekten çok güleryüzlü bir yaklaşım içindeler. Eğer Xitang’ı ziyaret etmeyi düşünüyorsanız hafta içi bir günü tercih edin derim. Özellikle hafta sonları ve ulusal bayramlarda kasabada adım atılacak yer bulunmuyor. Çin Hükümeti gerçekten tarihi ve kültürel yapılarını kullanarak yerli ve yabancı turistleri çekmeyi biliyor. Kültür devrimi ile birlikte başta ekonomi ve toplumsal yaşam olmak üzere dışa açılan Çin bu zamanda çok büyük yol aldığını görüyoruz.
2005 yılında Tom Cruise’nin ‘Görevimiz Tehlike 3’ filminin bir kısmı Xitang’da çekilmiş. Film çekimleri sırasında kasaba ziyarete kapatılmış. Bunun karşılığında halka 12 milyon dolar para vermişler. Filmden sonra Çin’in değişik eyaletlerinden ziyaretçilerin uğrak yeri olmuş.
Xitang’da ne yenir? Ne içilir?
Klasik Çin’deki küçük şehirlerde olduğu gibi burada da sokak yemekleri çok yaygın. Çinlilerin evlerindeki mutfakların çok küçük olduğunu gördükten sonra neden genelde dışarıda yemek yediklerini anlıyoruz. Görünüşte yiyecekler Türk damak tadına göre çok farklı görünsede genel olarak tatları güzeldir. Özellikle Xitang’ın en meşhur yiyecekleri arasında pirinçten yapılmış üzümlü kekin tadı hiçte fena sayılmaz. Gözüme takılan diğer yemeklerden bir tanesi de buharda pişen lotus yaprağına sarılı olan domuz etiydi tabi bunu yiyip yememek sizin tercihinize bağlı. Çin yemekleri dışardan bakıldığı gibi böcek, kurbağadan ibaret değil, birçok yemek çeşidi var. Ayrıca Xitang’a gelip de buranın en ünlü içkisi olan sarı pirinç şarabını tatmadan gitmek olmaz. Eğer Şanghay’a yolunuz düşerse, hızlı trenle 25 dakika mesafedeki buraya ve birkaç günlük boş zamanınız olursa atlayın gelin derim.
Yazı ve fotoğraflar: Oktay Arslan
oktayarslan1988@gmail.com
You may also like
-
18 Tem
Bir Gölden Fazlası: Uluabat
GeziBir varmış bir yokmuş diye başlar masallar. Uludağ’ın güneyinde üç ilçenin ortasında bir göl varmış ...
-
27 Ara
Çam Kokulu Antik Kent; Prienne
GeziBirkaç senedir kendimi antik kentleri gezmeye verdim… Nedendir bilmem… Belki geçmiş yaşamlarımda oralarda yaşadım diyeceğim… Ama ...
-
20 Ara
Lugano’da Trekking
Gezi9 – 13 Kasım 2011 Sabah erkenden Lugano Gölü’ne giden trene bindim. Tren fazla kalabalık ...
-
17 Ara
Sagrada Familia
GeziEn az Mısır’daki Piramitler büyüklüğünde…1882’de yapımına başlandı, 2030’da bitecek… Toplam 18 kule…170 metre yükseklik. ...